Metan Gazı sessiz tehlike: Belirtiler, önlemler ve ilk yardım yöntemleri

Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Özlem Karagöl, metan gazı ile ilgili kapsamlı bir bilgilendirme yaptı.

Irak'ın Kuzeyinde metan gazı zehirlenmesi nedeniyle 12 askerimizin şehit olmasının ardından Metan Gazı konusu tekrar gündeme geldi.

Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Özlem Karagöl de “Renksiz, kokusuz ve oldukça yanıcı olan metan gazı, özellikle kapalı ortamlarda görünmeyen büyük bir tehdit oluşturuyor” diyerek metan gazının özelliklerinden zehirlenme belirtilerine ve ilk yardım müdahalesine kadar birçok kritik noktaya dikkat çekti.

Boğucu değil ama boğabilir

Metan gazı (CH₄), doğalgazın ana bileşeni olup atmosferde bol miktarda bulunan, renksiz ve kokusuz bir gazdır. Doğrudan toksik olmasa da yüksek konsantrasyonlarda bulunduğunda oksijenin yerini alarak boğulmaya neden olabilir. Bu da onu görünmez bir tehdit hâline getirir.

“En büyük tehlike fark edilmemesidir. Kokusuz olduğu için çoğu zaman hissedilmez. Bu nedenle doğal gazlara koku maddesi eklenir,” diyen Karagöl, özellikle kömür ocakları, biyogaz tesisleri,

Zehirlenme belirtileri ciddiye alınmalı

Metan gazına maruz kalan bireylerde belirtiler maruziyetin düzeyine göre değişiyor:

Hafif belirtiler: Baş dönmesi, bulantı, sersemlik, yorgunluk

Orta düzey belirtiler: Kusma, kas zayıflığı, hızlı nabız, bilinç bulanıklığı

Ağır vakalar: Bilinç kaybı, solunum durması, nöbet ve hatta ölüm

İlk müdahale hayat kurtarır

Karagöl, metan gazı ile temasta hızlı müdahalenin önemine dikkat çekti:

Gaz kaynağını kapatın, ortamı havalandırın

Elektrik düğmelerine dokunmayın, kıvılcım yaratmayın

Kişiyi temiz hava alanına çıkarın

Solunum ve dolaşım kontrolü yapın (ABC)

Gerekirse suni solunum ve kalp masajı uygulayın

112 Acil’i arayın ve profesyonel destek alın

İklim değişikliğinde de rol oynuyor

Metan gazı yalnızca bireysel sağlık açısından değil, küresel iklim değişikliği açısından da tehlikeli. Karbondioksite göre 20 yıllık sürede 84 kat daha fazla ısı tutma kapasitesine sahip olan bu gaz, sera etkisini artırıyor ve küresel ısınmaya katkıda bulunuyor.